18 Kasım 2024, 11:27 | #1 |
Çevrimiçi
|
İstenmeyen düşüncelerle baş etmenin en iyi yolu
Uzun mesafeli yarışlarda düşüncelerini kontrol etmeye çalışarak yıllar geçiren bir ultra dayanıklılık sporcusu ve bilim yazarından tavsiyeler… Bir yarış sırasında ya da günlük hayatta istenmeyen düşünceleri bastırmaya çalışmak için ne yapmalı?
Belirsizliklerin ve krizlerin rahat bir soluk aldırmadığı bir dönemden geçiyoruz. Bu ortamda planlarınızı ve hayallerinizi ertelemiş, günlük kaygılara gömülmüş olabilirsiniz. Mevcut durumdan rahatsız olma hali geçmişle hesaplaşmayı ister istemez tetikler. Rahatsız edici anılar ve düşünceler zihninizde uçuşuyor olabilir. Peki, bunlardan kurtulmak mümkün mü? Geçmişte çok zorlu doğa koşullarında saatlerce süren ultra maratonlara katılan sağlık ve bilim yazarı Christopher Bergland, Psychology Today internet sitesi için kaleme aldığı yazıda kendi deneyimlerinden yola çıkarak, insanı bunaltan düşüncelerden kurtulmanın pratik bir yolunu öneriyor. “İstenmeyen düşüncülerin kontrolü ustalık ister. “Beyaz ayı” veya “pembe fil” deneylerinin gösterdiği gibi; pembe bir fili veya beyaz bir ayıyı düşünmemesi açıkça istenen insanların bu hayvanları düşünmesi kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla “beyaz ayı sorunu”, istenmeyen veya rahatsız edici düşüncelerin kasti olarak bastırma girişimlerinin gerçekte bu düşüncelerin zihne hâkim olduğunu temsil ediyor. Öyleyse çelişkili “beyaz ayı sorunu”nun üstesinden gelmenin ve istenmeyen düşünceleri kontrol altına almanın en iyi yolu nedir? “Girmesine izin vermezsen, savuşturmak zorunda kalmazsın” başlıklı yeni bir çalışma, “proaktif düşünce tedbiri” istenmeyen düşünceleri kontrol altına almanın en iyi yolu olduğunu öne sürüyor. Bu çalışmanın araştırma sorusu şuydu: “İstenmeyen bir eylemden nasıl kaçınacağımıza benzer biçimde istenmeyen bir düşüncenin aklımıza gelmesini engelleyebilir miyiz?” Fradkin ile Eldar bu soruyu yanıtlamak için İngilizce konuşan 80 yetişkini bir serbest çağrışım deneyine tâbi tuttu. İki bilim insanı deneyde katılımcılara sözel ipuçları verdikten sonra belirli kelime çağrışımlarını tekrar etmekten kaçınmaları istendi. Bir bilgi işlem analizi kullanan araştırmacılar, tepkisel bilişsel kontrolün etkinliğini proaktif bilişsel kontrol ile karşılaştırdılar ve ikincisinin istenmeyen düşünceleri kontrol etmede çok daha etkili olduğunu tespit ettiler. Tepkisel ve proaktif bilişsel kontrol arasındaki fark Tepkisel bilişsel kontrol, genelde bir düşünceyi bilince ulaştıktan sonra reddetmek veya değiştirmektir. Buna karşılık proaktif bilişsel kontrol, istenmeyen bir düşünce döngüsünün parçası olarak birinin bilincine hükmetmeye başlamadan önce akla gelmesini engellemektir. “Beyaz ayı” çelişkisinden yola çıkarak önleyici düşünce kontrolünün içinden çıkılmaz noktası şudur: Bilinçli bir şekilde düşünceyi bastırmaya çalışırsanız, kaçınılmaz olarak bastırdığınız şey hakkında düşünmek zorunda kalırsınız, bu da onu zihnin en çok ilgilendiği şey haline getirir. İstenmeyen düşüncelerin bilince girmesini engellemek teorik olarak mümkün olsa da kolay değildir. Çalışmaya katılanların çoğu istenmeyen bir düşünce bilince ulaştıktan sonra onu bastırmak için tepkisel bilişsel kontrol kullandı. Yazarlar, bu durumu, “Bulgularımız, düşüncelerin kendi kendini pekiştirdiğini gösteriyor. Bir düşünceyi düşünmek, hafıza gücünü ve tekrarlama olasılığını artırıyor” diye açıklıyor ve şöyle devam ediyorlar: “Başka bir deyişle, istenmeyen bir çağrışımı tepkisel olarak reddetmemiz gerektiğinde, bu daha da güçlenme potansiyeline sahiptir. Ancak daha da önemlisi, insanların bu düşüncenin mümkün olduğunca az akla gelmesini sağlamak istediklerinde bunu önleyebildiklerini gördük.” Fradkin, “(katılımcılar) istenmeyen düşüncelerden kaçınamasalar da, istenmeyen bir düşünceyi düşünmenin tekrar akla gelme olasılığını artırmamasını sağlayabilirler” diyor. Proaktif bilişsel kontrol sanatında nasıl ustalaşılır? Fradkin ve Elder, kişinin istenmeyen düşünceleri önceden önleme yeteneğini geliştirmek için belirli ipuçları vermese de, yıllar içinde, düşünce bastırmanın paradoksal etkilerinin üstesinden gelmek için birkaç numara geliştirdim. Ultra dayanıklılık sporcusu olarak, uzun mesafeli yarışlarda düşüncelerimi kontrol etmeye çalışarak onlarca yıl geçirdim. Tıpkı günlük hayatta olduğu gibi, bir yarış sırasında istenmeyen düşünceleri bastırmaya çalışan zihinsel enerjiyi tüketmek yorucudur. Deneyimlerime dayanarak, etkili düşünce önlemenin anahtarının, istenmeyen düşüncelere boyun eğdirmek için çok fazla zorlamamak olduğunu söyleyebilirim. Zihniniz belirli bir düşünceyi bastırmakla meşgul olduğunda, onun hakkında daha fazla düşüneceksiniz. Bu nedenle, yönetici işlevler ve hayal gücünün bir bileşimin kullanarak kurnaz ve ustaca kendinizi aşmalısınız. Kaynak; Psychologytoday.
Uzun mesafeli yarışlarda düşüncelerini kontrol etmeye çalışarak yıllar geçiren bir ultra dayanıklılık sporcusu ve bilim yazarından tavsiyeler… Bir yarış sırasında ya da günlük hayatta istenmeyen düşünceleri bastırmaya çalışmak için ne yapmalı?
Belirsizliklerin ve krizlerin rahat bir soluk aldırmadığı bir dönemden geçiyoruz. Bu ortamda planlarınızı ve hayallerinizi ertelemiş, günlük kaygılara gömülmüş olabilirsiniz. Mevcut durumdan rahatsız olma hali geçmişle hesaplaşmayı ister istemez tetikler. Rahatsız edici anılar ve düşünceler zihninizde uçuşuyor olabilir. Peki, bunlardan kurtulmak mümkün mü? Geçmişte çok zorlu doğa koşullarında saatlerce süren ultra maratonlara katılan sağlık ve bilim yazarı Christopher Bergland, Psychology Today internet sitesi için kaleme aldığı yazıda kendi deneyimlerinden yola çıkarak, insanı bunaltan düşüncelerden kurtulmanın pratik bir yolunu öneriyor. “İstenmeyen düşüncülerin kontrolü ustalık ister. “Beyaz ayı” veya “pembe fil” deneylerinin gösterdiği gibi; pembe bir fili veya beyaz bir ayıyı düşünmemesi açıkça istenen insanların bu hayvanları düşünmesi kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla “beyaz ayı sorunu”, istenmeyen veya rahatsız edici düşüncelerin kasti olarak bastırma girişimlerinin gerçekte bu düşüncelerin zihne hâkim olduğunu temsil ediyor. Öyleyse çelişkili “beyaz ayı sorunu”nun üstesinden gelmenin ve istenmeyen düşünceleri kontrol altına almanın en iyi yolu nedir? “Girmesine izin vermezsen, savuşturmak zorunda kalmazsın” başlıklı yeni bir çalışma, “proaktif düşünce tedbiri” istenmeyen düşünceleri kontrol altına almanın en iyi yolu olduğunu öne sürüyor. Bu çalışmanın araştırma sorusu şuydu: “İstenmeyen bir eylemden nasıl kaçınacağımıza benzer biçimde istenmeyen bir düşüncenin aklımıza gelmesini engelleyebilir miyiz?” Fradkin ile Eldar bu soruyu yanıtlamak için İngilizce konuşan 80 yetişkini bir serbest çağrışım deneyine tâbi tuttu. İki bilim insanı deneyde katılımcılara sözel ipuçları verdikten sonra belirli kelime çağrışımlarını tekrar etmekten kaçınmaları istendi. Bir bilgi işlem analizi kullanan araştırmacılar, tepkisel bilişsel kontrolün etkinliğini proaktif bilişsel kontrol ile karşılaştırdılar ve ikincisinin istenmeyen düşünceleri kontrol etmede çok daha etkili olduğunu tespit ettiler. Tepkisel ve proaktif bilişsel kontrol arasındaki fark Tepkisel bilişsel kontrol, genelde bir düşünceyi bilince ulaştıktan sonra reddetmek veya değiştirmektir. Buna karşılık proaktif bilişsel kontrol, istenmeyen bir düşünce döngüsünün parçası olarak birinin bilincine hükmetmeye başlamadan önce akla gelmesini engellemektir. “Beyaz ayı” çelişkisinden yola çıkarak önleyici düşünce kontrolünün içinden çıkılmaz noktası şudur: Bilinçli bir şekilde düşünceyi bastırmaya çalışırsanız, kaçınılmaz olarak bastırdığınız şey hakkında düşünmek zorunda kalırsınız, bu da onu zihnin en çok ilgilendiği şey haline getirir. İstenmeyen düşüncelerin bilince girmesini engellemek teorik olarak mümkün olsa da kolay değildir. Çalışmaya katılanların çoğu istenmeyen bir düşünce bilince ulaştıktan sonra onu bastırmak için tepkisel bilişsel kontrol kullandı. Yazarlar, bu durumu, “Bulgularımız, düşüncelerin kendi kendini pekiştirdiğini gösteriyor. Bir düşünceyi düşünmek, hafıza gücünü ve tekrarlama olasılığını artırıyor” diye açıklıyor ve şöyle devam ediyorlar: “Başka bir deyişle, istenmeyen bir çağrışımı tepkisel olarak reddetmemiz gerektiğinde, bu daha da güçlenme potansiyeline sahiptir. Ancak daha da önemlisi, insanların bu düşüncenin mümkün olduğunca az akla gelmesini sağlamak istediklerinde bunu önleyebildiklerini gördük.” Fradkin, “(katılımcılar) istenmeyen düşüncelerden kaçınamasalar da, istenmeyen bir düşünceyi düşünmenin tekrar akla gelme olasılığını artırmamasını sağlayabilirler” diyor. Proaktif bilişsel kontrol sanatında nasıl ustalaşılır? Fradkin ve Elder, kişinin istenmeyen düşünceleri önceden önleme yeteneğini geliştirmek için belirli ipuçları vermese de, yıllar içinde, düşünce bastırmanın paradoksal etkilerinin üstesinden gelmek için birkaç numara geliştirdim. Ultra dayanıklılık sporcusu olarak, uzun mesafeli yarışlarda düşüncelerimi kontrol etmeye çalışarak onlarca yıl geçirdim. Tıpkı günlük hayatta olduğu gibi, bir yarış sırasında istenmeyen düşünceleri bastırmaya çalışan zihinsel enerjiyi tüketmek yorucudur. Deneyimlerime dayanarak, etkili düşünce önlemenin anahtarının, istenmeyen düşüncelere boyun eğdirmek için çok fazla zorlamamak olduğunu söyleyebilirim. Zihniniz belirli bir düşünceyi bastırmakla meşgul olduğunda, onun hakkında daha fazla düşüneceksiniz. Bu nedenle, yönetici işlevler ve hayal gücünün bir bileşimin kullanarak kurnaz ve ustaca kendinizi aşmalısınız. Kaynak; Psychologytoday. |
IRCForum.Net - Reklam Alanı | |
|